Moda siIinir gider sadece stiI aynı kaIır.
Coco ChaneI
Çok sevdiğim bu sözle giriş yapmanın güzel olduğunu düşündüm. Şimdi okuyacağınız yazımda modanın kelime anlamından, ortaya çıkışından, modayı yıllardır ilgiyle takip eden ve modanın tüketici kısmında bulunan birisi olarak, moda hakkındaki kişisel görüşlerimden bahsettim. Keyifli okumalar diliyorum. Yazının sonunda sizinde yorumlarınızı bekliyorum.
Moda; yıllardır süregelen süslenme, güzel görünme ve beğenilme
kavramlarıyla beslenen, kadın erkek ayırt etmeden, tüm dünya tarafından önemsenen ve
ona ayak uydurulmaya çalışılan geçici veya dönüşümlü değişim ve
yenilenmedir.
Öncüleri, takipçileri,
hedefi ve hedef kitlesi olup kendi içinde de bir döngüsü vardır. Bu döngü; yenilikler
için arayış, sıkılma ve demodelik, doyuma ulaşma ve tekrar yenilikler için
arayış şeklinde sondan başa dönerek devam eder.
Moda, bir akımın tüketicide kabul görmesi ve aynı zaman da toplumun genelinde kabul görüp belirli bir süre tüketimi sonucunda ikinci plana atılması, yerini yeni bir trendin alma sürecidir.İndirimler, kampanyalar, fiyatlar, moda sayesinde oluşan kavramlardandır.
Moda, insandan, sanattan, doğadan, birçok alandan ilham alır. Bir
örnek olarak yakın zamanda Star Wars filmi vizyona girdiğinde markalar hemen t-shirtlerini
ürettiler değil mi?
Moda büyük bir yaratıcılıktır, kesin doğruları yoktur. Sadece insanlar tarafından kabul görülen bir takım olgular vardır. Moda kısa süreli ve
gelip geçicidir. Yaygın ve kabul görmüş bir akım bir süre sonra insanlar için
demode olabilmekte ve yeni arayışlar ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda önceki
dönemlerde moda olan akımlar yıllar sonra tekrar gündeme gelebilir. Bu nedenle modası geçti diyerek elimizden
çıkarttığımız kıyafetleri gün gelince arayabiliriz. Durmadan değişen ve
yenilenen bir süreçtir. Mevsimler ve yıllarla özdeşleşir hani hep duyduğumuz 2017 Sonbahar
Modası, 2018 İlkbahar Modası gibi...
Moda denilince aklımıza ilk kıyafet modası geliyor olsa da moda sadece
giyimle sınırlı değildir. Saç, makyaj, ayakkabı gibi çok alanda modadan
bahsetmek mümkündür.
Modanın Kelime Anlamı
Moda kelimesi, Latince modus ve
modernus kelimelerinden üretilmiş olup
hemen şimdi, düne ait olmayan anlamındadır. Ancak bugünkü anlamıyla
moda, yol, şekil, tarz, usul, üslup, hareket,
davranış, yaşam biçimi gibi genel anlamlarının
dışında belli bir sürede kitleler tarafından beğenilen, en çok tercih edilen tarzda giysileri kullanma anlamı taşır.
Türk Dil Kurumuna göre üç tanım yapılmıştır;
1.Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.
2.Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.
3.Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan.
Türk Dil Kurumuna göre üç tanım yapılmıştır;
1.Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.
2.Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.
3.Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan.
Modanın Ortaya Çıkışı
İlk kez 1400’lü yıllarda bazı kabile ve topluluklar kendilerini
diğerlerinden ayırmak için benzer giysiler giydiler. Ancak bu dönemde
henüz moda kavramı ortada yoktu.
Halk daha sonra tanınan ve saygı gören kişilerin (kral, kraliçe, padişah, sultan gibi) giydiği kıyafetlere benzer
kıyafetler giymeye başlayarak bir düzen oluşturdu. Onların elbiseleri, takıları, saç modelleri, insanların güzel
görünme isteklerini ortaya çıkardı. Bir süre sonra kadınlar benzer tarzda kıyafetler
giymeye başladı.
Bir örnek ile anlatırsak; 13. Louis döneminde ava giden kralın
yanındaki Matmazel Fontage atından düşer ve saçları
dağılır, saçlarını lastikli çorap ile bağlar. Daha sonra ülkede yaşayan
kadınlar saçlarını geniş lastiklerle bağlamaya başlar ve bu saç modeline de Fontage
modeli adını verilir.
Moda Kavramının Hayatımıza Girişi
Bu kavram ilk kez 1902'de Thomas Burbery’nin diktiği giysilerin üzerine kendi ismini yazması ile başladı. Moda kavramı aslında marka kavramı ile birlikte doğdu. Thomas'ın bu hareketinin üzerine diğer terzilerde diktikleri kıyafetlerin üzerine kendi markalarını basmaya başladı. Bu yeni girişim insanlar arasında “Ben bu markadan giyiniyorum, bu sene moda.” gibi diyalogları oluşturdu. Moda kavramı bu tarihten sonra insanlar arasında çok sık kullanılmaya başlandı.
Moda ve Kültürler
Moda ülkelere, kültürlere göre değişiklik gösterir. Bir ülkede o sezon “moda” olarak kabul edilen bir akım başka ülkede demode olarak görülebilir.
Modayı Yakalamak, Modaya Uymak...
Sezona göre
değişen kıyafetler, makyaj trendleri moda severler tarafından merakla bekleniyor. Her sene çok
değişik trendler moda oluyor ve ben de modayı severek ve ilgi ile takip ediyorum. İçlerinde
gerçekten beğendiğim ve kendime yakıştırdıklarımı uyguluyorum. Beğenmediğim ve bana saçma gelen hiç bir parçayı sırf moda diye
almam veya kendimde uygulamam. Çünkü bazen moda diye gerçekten
korkunç diye tabir ettiğim akımlar türüyor. Aslında orada söz konusu olanın moda değil de dikkat
çekmek olduğunu düşünüyorum. O yüzden modaya yüzde yüz uymayı değil de
beğendiğim ve kendime yakıştırdığım kısımlarını uygulamayı tercih ediyorum. Zaten insan kendini nasıl
güzel ve mutlu hissediyorsa o şekilde de davranmalı.
Modaya uygun
davranıldığında kendimizi daha şık ve daha güzel hissedeceğimizi düşünüyoruz
ama tamamen yanılıyoruz ve modanın dayatılması, modaya uymayanların, rüküş, demode ilan
edilmesi bana saçma geliyor. Modaya uymakta, uymamakta tercih meselesidir. Fakat körü körüne
uyulmak istenmemelidir. Kimse yüzde yüz uymak zorunda değildir. Herkesin beğenileri farklıdır ve her insan kendi
modasını kendi stili ile oluşturur. İnsanlar bedenine yakışan
kıyafeti ve renkleri kullanarak bu stilli kendileri yaratmalıdır. Demode olmayı da tercih edebilir insan
sonuçta. Belki kendini o şekilde daha mutlu hissediyordur. Hayattaki her alanda olduğu gibi
moda konusunda da hoş görü çok önemlidir.
Önce kendinizi tanıyın ve sevin. Sırf modaya uymak için sevmediği, üzerine yakışmadığı renkleri ve parçaları giymek kişiye bir şey katmaz. Modaya ayak uyduramayan kişilerin kendilerini eksik hissetmesi ya da ayak uyduran kişiler kendilerini üst sınıfta görmesi modanın sınıf farklılığının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu noktalarda modayı bilinçli şekilde takip eden moda sevenlerden ve bilinçli tüketicilerden olmanızı umut ediyorum.
Okumanız için bir kaç güzel söz de bırakmayı ihmal etmeyeyim:
Okumanız için bir kaç güzel söz de bırakmayı ihmal etmeyeyim:
ŞıkIık, üzerinizdeki kıyafetten çok, bir kişiIik meseIesidir.
Jean-PauI GauItier
Bunca yıIda öğrendiğim şey; önemIi oIanın kıyafet değiI, onu giyen kadın oIduğudur.
Yves Saint Laurent
Bir kadın güIümsüyorsa eIbiseIeri de güIümser.
Madeleine Vionnet
En iyi kıyafetIeri ve ayakkabıIarı giyebiIirsiniz ama unutuImaması gereken en önemIi şey, onIarın içinde iyi bir ruh taşıyor oImanızdır. Bu sizin dünyayı saIIamaya hazır görünmenizi sağIayacak oIan asıI şeydir.
AIicia Keys
Moda da Eskiye Dönüşler
Bu durum benim çok hoşuma gidiyor. 60'lar 70'ler ve 80'ler... Vintage parçalar hep daha değerli gözümde. Henüz dünya da olmadığım dönemlerin modasını günümüzde giyip üzerimde taşımaya bayılıyorum. Böylelikle eski diye bir kavram ortadan kalkıyor ve bunu geri dönüşüm olarak tabir ediyorum. Birde hiç bitmeyen modalar var. Mesela ekose, çizgili, veya kamuflaj desen hiç bitmeyen moda akımlarından. Bunlarda bana sonsuzluğu çağrıştırıyor.
Moda ve Medya İlişkisi
Yeni bir akım sokağa inmeden
önce, moda haftalarında, dergi kapaklarında, dizilerde, ya da moda liderleri
tarafından kullanılıyor. Oscar ödüI törenIeri sayesinde de yurtdışındaki modayı takip edebiliyoruz.
Ünlülerin, oyuncuların giydiği kıyafetler çoğu zaman modanın belirleyicisi oluyor. Dizilerdeki oyuncuların saçlarını, kıyafetlerini her bölüm ilgiyle takip ediyoruz. Hürrem bakırı saç rengini, Bihter’in uzun çizmelerini, dalgalı fönlerini, Mira’nın ve Eylül'ün tarzlarını hatırlıyorsunuz değil mi? Bir sonraki bölümde ne giyecekler diye merakla beklerdik. Bu saydıklarım yakın zamanda görüp şahit olduğumuz örnekler.
Ünlülerin, oyuncuların giydiği kıyafetler çoğu zaman modanın belirleyicisi oluyor. Dizilerdeki oyuncuların saçlarını, kıyafetlerini her bölüm ilgiyle takip ediyoruz. Hürrem bakırı saç rengini, Bihter’in uzun çizmelerini, dalgalı fönlerini, Mira’nın ve Eylül'ün tarzlarını hatırlıyorsunuz değil mi? Bir sonraki bölümde ne giyecekler diye merakla beklerdik. Bu saydıklarım yakın zamanda görüp şahit olduğumuz örnekler.
Moda ve Sosyal Medya İlişkisi
Sosyal medya üzerinden, giydiklerimiz ve paylaştıklarımız ile kendimizi tanımlamaya ve
başkalarına ifade etmeye başladık. Artık yüz yüze tanışmadığımız, tanımadığımız sadece sosyal medya ile hayatımıza dahil olan bir kişinin giyimine ya da paylaştıklarına bakarak o kişi hakkında yorum ve
tahmin yapabilme ihtimalimiz var. Bu yüzdende kendi kimliğimizin dışına çıkmadan, kişiliği yansıtan modelleri tercih etmek daha önemli hale geldi.
Bende beğendiğim parçaları bir araya getirmeyi çok seviyorum, içime sinen kombinlerimi insanlara fikir olması açısından sosyal medya da ve bloğumda paylaşıyorum. Nereden aldığımı belirtiyorum ve okuyanların işine yarayacak küçük kombin sırları veriyorum. Ayrıca güzel kombinler yapan hesapları da keyifle takip ediyorum ve onlardan yeni fikirler alıyorum. Daha önce hiç denemediğim farklı parçaların bir arada kullanıldığı ya da farklı iki rengin birlikte kullanıldığı kombinlere ''Aa ne güzel olmuş'' tepkisi veriyorum. Bir çok konuda olduğu gibi modaya da bakış açılarımız sürekli değişiyor, ileri yönde gelişiyor.
Bende beğendiğim parçaları bir araya getirmeyi çok seviyorum, içime sinen kombinlerimi insanlara fikir olması açısından sosyal medya da ve bloğumda paylaşıyorum. Nereden aldığımı belirtiyorum ve okuyanların işine yarayacak küçük kombin sırları veriyorum. Ayrıca güzel kombinler yapan hesapları da keyifle takip ediyorum ve onlardan yeni fikirler alıyorum. Daha önce hiç denemediğim farklı parçaların bir arada kullanıldığı ya da farklı iki rengin birlikte kullanıldığı kombinlere ''Aa ne güzel olmuş'' tepkisi veriyorum. Bir çok konuda olduğu gibi modaya da bakış açılarımız sürekli değişiyor, ileri yönde gelişiyor.
Ayrıca moda artık sadece dışarıda günlük giydiklerimiz ile ya da davetler de giydiğimiz şık elbiseler ile sınırlı değil. Alışkanlıklarımız çok değişti. Moda kavramı evde de şık dolaşmak isteyenler için pijamalara kadar uzandı. Sosyal medya bugünkü haline kavuşmadan önce, en yakınımızdaki kişiler hariç, çok yakın değilsek kimsenin evde hangi pijamayı giydiğini bilmezdik. Çünkü kimse pijamalı ve en sade olduğu halinin fotoğrafını paylaşmazdı. Ama şimdi özellikle pazar günü paylaşılan fotoğraflarda herkesin ev halini, giydiği pijama takımlarını görüyoruz, markalarının ne olduğuna, fiyatına kadar haberimiz oluyor. Önceden, hatırlarsanız, yeni alınan bir giysinin fiyatı açık ve ulu orta sorulmaz ya da söylenmezdi şimdi ise normal bir hale geldi.
İnstagramın butikleşmesi de modanın sosyal medyayı etkisi almasının diğer bir örneği. Oradan ticaret yaparak hayatını kazanan birçok insan var. Bunu
kesinlikle eleştirmek için söylemiyorum. Her zaman güzel işler üretip
paylaşanlara ve modaya katkı sağlayanlara sonsuz saygım var. Bende beğendiğim zaman almıyor muyum, tabiki alıyorum.
Alışkanlıklarımız, yaşayış şeklimiz de yıllar geçtikçe sürekli değişiyor. İnsan zaten sürekli değişiyor. Bu değişimlerin hep pozitif yönde olmasını diliyorum. Samimiyet, içtenlik, hoşgörü bunlar yıllar geçtikçe hep artmalı. İnsanlar beni samimi bulduğu için bazen sen diye hitap edebiliyor buna hiç bir zaman alınmam ve takılmam ama mesela kombin de kullandığım bir parça için sorulan ‘Fiyat ne?’ gibi bir yoruma ya da mesaja kesinlikle cevap vermiyorum. Hatta karşıdaki kişinin fark etmesi için yorumu siliyorum. Biraz daha içtenlik, biraz daha nezaket lütfen...
Türkiye’de Moda
Annem hep kendi
çocukluk ve gençlik zamanında tekstilin çok pahalı ve az olduğunu söyler.
Şimdi ise her şey daha çok ve daha ulaşılabilir durumda. Mağaza ve marka sayısı arttı.
Örnek vereyim bir kışlık paltodan 1000-2000 liraya da bulabilirsiniz belki ama
mağazaları gezdiğinizde daha güzel ve daha uygununu bulmak çok mümkün.Uygun bütçelerle şık olabiliyoruz. Tasarımcılar, modacılar ya da markalar her sezon şahane parçalar
üretiyor. Sürekli yeni ve farklı giysiler tasarlamak kuvvetli bir
yaratıcılık ve beyin gücü ister. Bu kişiler her zaman hayatın önünde gitmek zorundalar. Türk tasarımcıların başarısı da dünyaca kanıtlandı. Ayrıca İstanbul Fashion-Week, moda konusunda Türkiye’nin gelmiş olduğu konumu zaten kanıtlıyor. Her sezon birbirinden güzel, kendi içinde hikayesi olan tasarımlarla, gösterişli defilelere imza atılıyor. 👏Bütün bunlar olurken de Türkiye'deki kadınların şık giyinmemesi de artık imkansız. Bunu Paris'e gitmiş Paris kadınlarını dikkatlice incelemiş birisi olarak gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Evet, Paris'te muhteşem giyinenler de gördüm ama tek tük. Nişantaşı'na gittiğimizde göreceğimiz şık ve bakımlı kadın sayısı bence daha fazladır. Kendimizi ve potansiyelimizi kesinlikle küçük görmemeliyiz. Konu ne olursa olsun bu böyle olmalı.
Yazımı sonuna kadar okuduğunuz için size kocaman teşekkür ederim. Her zaman kendi modasını kendisi oluşturan, stil sahibi ve bilinçli bir moda takipçisi olmanızı diliyorum... 😘
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlar yasaktır. Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.