Blogda Ara

25 Haziran 2019 Salı

Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul 13.Sezon Geride Kalırken

Herkese uzun bir aradan sonra ve taslaklarda duran ama benim bir türlü editleyemediğim gecikmiş bir yazıyla merhaba, 

Türkiye’nin moda nabzını tutan en prestijli moda etkinliğimiz Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul'un 13.sezonu 19-22 Mart tarihleri arasında Zorlu Center Performans Sanatları Merkezinde gerçekleşti. Ben de bu sezon 4 gün boyunca oradaydım. Her moda haftasında olduğu gibi yine izlediğim defileleri instagram hikayesi olarak ve gün gün ‘Ne giydim?’ postları olarak kombinlerimi paylaştım. Bu yazı ile MBFWI 13. Sezonu genel bir değerlendirmeyle tek ve geniş bir içerikte toplanmış oldum. 2019 sonbahar/kış sezonunun her türlü modasına dair bilgi sahibi olmak istiyorsanız (renk, kumaş, model aklınıza ne gelirse), hazırladığım defile kolajlarına dikkatlice göz atmanızı öneriyorum. Bütün moda severlere keyifli okumalar dilerim.

MBFWI 13. Sezon’a Özel Detaylar…
Mercedes-Benz G-Serisi ve Mercedes-Benz B-Serisi
Her sezon MBFWI kapsamında otomobillerini sergileyen Mercedes-Benz, bu sezon ikonik Mercedes-Benz G-Serisi Zorlu PSM içinde bulunan MBFWI alanında sergiledi. B-Serisi ise, Zorlu PSM girişinde MBFWI davetlilerini karşıladı.


“Kendinden daha fazlasın”
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul bu sezon davetlilerini “Kendinden daha fazlasın” sloganı ile karşıladı.   Mercedes-Benz Lounge, her zamanki gibi buluşma ve defile aralarında dinlenme ve ikramlarının tadını çıkarma noktasıydı. Lounge bu kez herkesin içindeki renkliliği keşfetmeye çağıran kampanyanın ruhunu yansıtan canlı renklerin coşkusu eşliğinde daha renkli ve daha enerjik bir ortamda hazırlanmıştı. Lounge’da bulunan ve renk değiştiren özel fotoğraf köşesinde davetliler hafta boyu eğlenceli fotoğraflar çektiler.




Bioderma
Bioderma, Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul'un resmi cilt bakım  sponsoru olarak bir defileden bir diğerine koşan modellerin ciltlerini hızlı makyaj çıkarma gücü ile yoğun makyajdan arındırarak bir sonraki makyaja hazırladı. Benim için de en eğlenceli stanttan biri Bioderma'nınkiydiGeçen sene Martta yine fashionweekte Bioderma'nın bu standında pembe kapaklı ikonik ürünü Sensibio H2O ile tanışmıştım ve favori cilt temizleyiciyim olmuştu. Bu sene de gelen misafirler stantta bulunan çarkıfeleği döndürerek hediyeler kazanma şansı yakaladılar. 


Popsocket
Bu sezonun en sevdiğim standıydı. Stanta uğrayan misafirler  popsocketturkiye yi instagramdan takip etme ve popsocketli selfie storysi atma koşulu ile dilediği telefon tutacağına sahip olma şansını yakaladılar. Bende telefonum için bunu seçtim. 


Red Bull
Defile aralarında enerjimizi geri getirmek için Red Bull standı imdadımıza yetişti.

Alem Dergisi 
Alem Dergisi MBFWI boyunca defile sonrası tasarımcılarla ve ünlü konuklarla röportaj yaptı. Hafta boyunca her gün için günlük MBFWI gazetesi hazırladılar. Gazetede tasarımcılarla röportajlar, moda haftası haberleri yer aldı.


İzlediğim Defileler…
MBFWI 13.Sezon kapsamında moda haftasının 4 günü de Zorlu Center’daydım. 
Cele-Brand, 
Selen Akyüz & Tuğçe Özocak, 
Özlem Erkan, 
Çiğdem Akın, 
Murat Aytulum, 
Exquise, 
Önder Özkan,
Miin by Kadir Kılıç defilelerini izleme fırsatı buldum.

1.GÜN
Cele-Brand
Mercedes-Benz Fashion Weekin ilk günü izlediğim defile Cele-Brand markasına ait ‘Celebration’ adlı koleksiyonuydu. Dış giyime ait; kürk detaylı paltolar, ceketlerden oluşan 22 parçalık bir koleksiyondu. Bol bol sarı, gri ve kahverengilerle karşılaştık. Puantiye, deri detaylar aklımda kalanlardandı. Baş manken olarak Simge Tertemiz boy gösterdi.
Cele-Brand Defilesi

2.GÜN
Karma 1: Selen Akyüz & Tuğçe Özocak
Selen Akyüz ve Tuğçe Özocak (Third) Karma 1 Defilesi ile art arda koleksiyonlarını tanıttı. Önce erkek giyim üzerine tasarımlar yapan Selen Akyüz "Simulation Theory" adlı geçmişten, günümüzden ve gelecekten izler taşıyan koleksiyonunu izledik. Özgür ruhlu güçlü parçaların olduğu cesur, dinamik ve çarpıcı bir koleksiyondu. Kalıp, form ve dikim teknikleri ile 90’lara, styling ve ürün çeşitliği ile günümüze, reflektör, naylon, ile geleceğe atıfta bulunulmuş. Reebok Classic işbirliğiyle, 90’lardan günümüze değişen Aztrek modeli başta olmak üzere ayakkabılarla koleksiyon bütünleştirilmiş. Uzun elbiseler, dönemi çağrıştıran vatkalar ile elbiseler yeniden yorumlanmış. Polaroid gözlüklerin de olması koleksiyonla uyumlu olmuş ve dönemlere güzel atıflar yapılmış.
Selen Akyüz Defilesi

Tuğçe Özocak, bu yıl 5. yaşını kutlayan Third markasının  ‘Yadigar’ adlı koleksiyonunda 15 tasarım sergiledi. Tasarımcı kendi ailesinden yadigar anıları koleksiyonunun ruhuna taşımış. Ayrıca koleksiyonda Türk ressam, Fahrelnisa Zeyd’in hayatından, 1940’lar da ki pozlarından ve son dönem figüratif resimlerinden ilham alınmış. Koleksiyonun ve markanın yeni sürprizi, tasarımcının evde denemeleriyle başlayıp geliştirdiği, mavi ve siyah tonlardaki ‘Home Wash Denim’ modelleriydi. 1940’ların havasını yansıtan hacimli kollar, belde aksanlar ve ikili takımlar koleksiyonun dikkat çeken diğer detaylarındandı. Baa x Third işbirliği ile gerçekleştirilen çantalar ve Elderly Child x Third işbirliği ile aksesuarlar tasarımları koleksiyonu tamamlanmış. 

Defile koreografisi Öner Evez imzası taşıyor. Defilenin makyajı Mac, saç tasarımı Loreal tarafından yapılmıştır.



Tuğçe Özocak Defilesi
Özlem Erkan
Özlem Erkan, ‘Trace’ koleksiyonunda, Karadeniz ve Japon kadınının ortak özelliklerini bulup ortaya çıkartmış. Karadeniz kadınının giydiği peştamal ile Japon kadınının kimonosunun kemeri bu benzerliğin iki ayrı eşi olarak kabul edilmiş.

Kadın, hayatın her anına dokunarak iz bırakır evrene; zama denen bu sonsuz yolda. Emekçi, üreten kadının bıraktığı iz/ler ilmek ilmek işler hayatı. Doğurur yeniyi, desen olur, doku olur, büyütür ve yaşatır...her insanın parmak izi eşi benzeri olmayan kimliğidir, tıpkı kendisi... kim bilir bu eşsiz kimliğin bir izi Karadeniz kadınının peştemalinde, bir benzer eşide kıtalar ötesi de kimononun kemerinde...ne de olsa aynı sevgi aynı emek aynı sabır...işte o emekçi kadının dokunuşu bir köprü olur kıtalar ötesine bir dokuyu oluşturan hücreler gibi... Bir taraf "hırçın deniz" diğer taraf "mağrur" ama bir taraf "Çernobil" bir taraf "Hiroşima"...!

Kumaş olarak koleksiyonu yumuşak dokulu yünler ve ipekler oluşturuyordu. Dar kesimli etekler, kısa ve bol kesimli pantolonlar, kruvaze yaka formları ve son olarak da çoklu kemer bağlama tekniği ile formlar sergilendi. Sarı, gri, bordo sık rastladığımız renklerdendi.
Özlem Erkan Defilesi

3.GÜN
Çiğdem Akın
‘Obsidian’ isimli 40 parçadan oluşan koleksiyonda, koleksiyona adını veren ‘Obsidian’ siyah renkli kristal taştan ilham alınmış. Taş bizi karanlık tarafımızla yüzleşmeye bırakarak içimizdeki negatif enerjiyi ortaya çıkarıp yok eder. Bu felsefeden ilham alınarak hazırlanan koleksiyonda ağırlık olarak siyah renkle karşılaştık.

Ejderha baskıları da dikkat çeken diğer bir detaydı. Mitolojik tarihin en güçlü figürlerinden olan ejderha iyi ve kötüyü yansıtıyor. Uzak Doğu’nun bu görkemli yaratığı koleksiyona form olarak da yansıyor. Ejderha derisinin obsidian kristaline evrilişi kumaş tasarımlarında kendine yer buluyor.

Koleksiyonda, tül, dantel, organze ve scuba gibi kumaşlar, vücudu yeniden biçimlendiren ceketler, vücudu saran empirmeler öne çıkıyor. 

Koreografsi Ferhan Aral tarafından hazırlanan defilede baş manken olarak Günay Museyeva’yı gördük.
Makyajı Erkan Uluç yönetimindeki Nars ekibi ve saçlar Harun Güllüel yönetimindeki Mehmet Tatlı ekibi tarafından yapıldı.

Çiğdem Akın Defilesi

Murat Aytulum
Tarzını hep beğenerek takip ettiğim Murat Aytulum, deriyi tek başına ve diğer ögelerle (payet olsun, tül olsun, farklı kumaşlar olsun) birlikte kullanma biçimini çok başarılı bulduğum tasarımcılardan birisi. Her koleksiyonunda bir tema ve mesaj barındıran Murat Aytulum’un yaklaşık 40 parçadan oluşan ‘Hafıza’ isimli koleksiyonu matematiğin doğada işleyiş biçiminden yola çıkarak, hafızayı matematiksel güzellik olarak yeniden tanımlamıştır. Koleksiyona ismini veren Hafıza, aslında temel olarak tasarımcının okul yıllarında matematiğe olan mesafesinin uzaklığından geliyor. Matematik hafızasının zayıf olduğunu belirten tasarımcı koleksiyonunu reddediş ve kabulleniş olarak tanımlıyor. Koleksiyon, Galileo Galilei’nin “Evrenin kitabı matematik diliyle yazılmıştır.” Cümlesine atıfta bulunarak koleksiyonda hayatın her evresinde matematik olduğu vurgulanıyor.

Matematiğin sert, soğuk ve kusursuzluğu üzerine kurulmuş bir koleksiyon. Deri üzerinde kara tahta efektlerle büyük sonsuzluğun işareti Pi sayısına göndermeler yapılmış. Kara tahta efektleri koleksiyonun sert bölümünü oluşturuyor. Sprey boya ve el yazıları ile deri üzerine ilk kez çok özel teknikler kullanılmış. Her birinin el işçiliğiyle yapılmış olması da koleksiyonun ne kadar özel parçalardan oluştuğunu gösteriyor.

Deri ceket, deri pantolonları sık sık gördük. Yine en çok deriler, metal ve tüy detaylar göze çarpmaktaydı. Siyah ve beyaz renklerin ağırlıkta olmasının yanı sıra pudra ve rose goldla da karşılaştık. Evrenin matematiksel formüllerine, taş işlemeler, evreni temsil eden yıldızlar ve çiçekler kullanılmış.
Murat Aytulum Defilesi

4.GÜN
Exquise
‘Golden Rhapsody’ isimli koleksiyonda 70’lerin başkaldırıcı ve doğaya düşkün ruhu ile 80’lerin pop kültürü ve aşırılığından ilham alınarak hazırlanmış ve adeta iki dönemin fragmanı niteliğinde bir koleksiyon olmuş. 

Neon pembeler, neon sarılar, kırmızılar ağırlıktaydı. Payetli, parlak kumaşlar, kürk dokular, dolgu montlar, el işlemeli ve piliseli detaylar, metal tokalı kemerler, güçlü ve büyük omuzlu oversize üstler ile ispanyol paça ve baggy yüksek bel pantolonları fazlaca gördük. 

Müziğin ve eğlencenin ön planda olduğu bu dönemlerden ilham alan koleksiyonun defile kapanışında runway dans pistine dönüştü. Çalan müzikle dans eden mankenlerin enerjik halleri ve dansları  çok eğlenceliydi. Tasarım direktörlüğünü Ebru Atılgan’a ve koreografisi Öner Evez’e aitti. 
Exquise Defilesi

Önder Özkan
‘Eklektik Oyunlar’ isimli koleksiyonda bol bol triko tasarımlar gördük. Çağdaş Türk Resimlerinden ilham alan ve etkinliğin tek triko tasarımcısı koleksiyonunu, kendi tasarladığı triko aksesuarlar ile tamamlayarak bütünlük sağlamış. 70'lerin desen ve kesimleriyle pastel renkler birleştirilmiş. Trikoya uyguladığı yenilikçi doku oyunlarıyla sokak giyimine alternatif triko ile daha modern bir imaj çizmek amaçlanmış.
Önder Özkan Defilesi

Miin by Kadir Kılıç
‘Moon’ isimli koleksiyonu kendine özgü, alışılmadık fakat akılda kalıcı bir tarzı olan hem kadın hem de erkek karma bir koleksiyon defilesi izledik.  Koleksiyonunda ay ve medcezirden ilham alan tasarımcı, “İzlediğim bir ay belgeseli ve gelgitlerim arasındaki kuvvetli etkileşim, ayın kendisine odaklanmama ve kendimi izlememe sebep oldu… Ayın bu halleri, yıllardır derinleşen daire obsesyonum ile birleşti” diyerek koleksiyonunun ana hatlarını ve grafiklerdeki geometrinin altında yatan sebebi açıklıyor. Siyah, kırmızı ve beyaz renkler ağırlıktaydı.
Miin by Kadir Kılıç Defilesi

Bana gelirsek…
Eğer beni instagram‘dan takip ediyorsanız kombin fotoğraflarımdan bazılarını mutlaka orada da görmüşsünüzdür. Gün gün kombin detayları ise şöyle;

1.gün 

Çizgili ve puantiyeli mix desen elbise: Seçil Store
Ayakkabı: instagram: mypoppishoes

2.gün 

Payetli midi boy etek: instagram: bydilekozkan
Beyaz boğazlı kazak: instagram: aksesuarlove /Dilvin
Ayakkabı: Adidas

3.gün 
Siyah taş detaylı tunik: Seçil Store
Deri tayt: Pierre Cardin
Ayakkabı: İnci

4.gün 

Beyaz elbise: instagram: aksesuarlove



MBFWI 1. 2. 3. ve 4. gün kombinlerim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren yorumlar yasaktır. Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.